Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap


 

 Prison Break: The Conspiracy (PC)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
**Harpocrates**
Düdük Admin
Düdük Admin
**Harpocrates**


Erkek
Keçi
Mesaj Sayısı : 234
Düdük Replemeleri.)) : 3
Kayıt tarihi : 12/03/10
Yaş : 45
Nerden : İstanbul
Lakap : Frenz "xxU2xx"

Prison Break: The Conspiracy (PC) Empty
MesajKonu: Prison Break: The Conspiracy (PC)   Prison Break: The Conspiracy (PC) Icon_minitimePaz Mayıs 02, 2010 7:19 pm

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Film ve oyun sektörünün iç içe olmasına artık alıştık. Bir bakıyorsunuz bir film çıkıyor, aynı anda oyunu da raflardaki yerini alıyor. Ya da tam tersi, bir oyun çıkıyor, oyuncular tarafından bir hayli tutuluyor, bir bakıyorsunuz, oyunun filmi duyuruluyor. Şöyle bir düşündüğünüzde bunlara bir çok örnek bulabilirsiniz. Ben ise sizlere en tazelerinden iki örnek suniyim. Birincisi, filmiyle oyunu aynı anda çıkan Avatar, ikincisi ise, oyuncular tarafından bir hayli sevilen ve filminin çekilmesine karar verilen Prince of Persia: The Sands of Time. Bu iki yapım güncel oldukları için bunları örnek verdim. Fakat dediğim gibi, şöyle bir düşündüğünüzde bu sayının hiç azımsanmayacak büyüklükte olduğunu sizlerde göreceksiniz. Oyun yapımcıları özgün senaryolar üretmek yerine, farklı sektörlerden bir oyun senaryosu (ç)almayı daha yaratıcı bulur konuma geldiler. Filmleri geçtik, romanlardan, hatta dizilerden bile oyunlar karşımıza çıkar oldu. Hatırlarsanız birkaç sene önce dünyaca ünlü tv dizisi Lost için bir oyun piyasaya sürülmüştü. Gerçi yapım pek tutmamıştı ama yinede adından söz ettirmeyi başarmıştı. Şimdi ise Zootfly adındaki yapımcı bir firma, dünyaca ünlü başka bir dizinin oyunuyla karşımızda. 2005’ten bu yana büyük bir hayran kitlesine sahip olan Prison Break bakalım oyunuyla da o kadar büyük bir hayran kitlesi edinmeyi başaracak mı?

Büyük Kaçış


Oyunu incelemeye geçmeden önce bilmeyenler için Prison Break’in ana senaryosundan biraz bahsedelim. Çünkü oyunda bu senaryoyla hemen hemen paralel bir biçimde ilerliyor. Prison Break’te iki kardeşin hapisten kaçma macerasına tanıklık ediyorduk. Lincoln Burrows, bir otoparkta başkan yardımcısının kardeşini öldürürken görüntülenir. Bu görüntüler polisin eline geçer, kısa zamanda yakalanan Burrows idam cezasına çarptırılır. Burrows’un kardeşi olan Micheal Scofield ise abisinin bu suçu işlediğini bir türlü kabullenemez. İşin içinde başka şeylerin olduğundan şüphelenen Scofield abisini hapisten kaçırmaya karar verir. Bir şekilde hapishanenin yapısal planlarına ulaşan Scofield, abisini kurtarmanın tek yolunun hapishaneye girmek olduğuna karar verir ve bir bankayı soyar gibi yaparak kendisini hapse tıktırtır. Buradan sonrasında ise Scofield’ın zekâsının ürünü olan şeyleri izliyorduk. Şimdi gelelim oyunumuz Prison Break: The Conspiracy’in senaryosuna.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Prison Break: The Conspiracy, Lost’ta olduğu gibi diziyle bire bir senaryo işleyişine sahip değil. Oyunda yukarıda bahsettiğim iki kardeşin hapisten kurtulmalarına yardımcı olmak yerine, onların hapishaneden kaçmalarını engellemeye çalışıyoruz. Oyunda Tom Paxton adında gizli bir ajanı canlandırıyoruz. Tom Paxton oyunda o kadar gizli bir ajan ki oyun boyunca karşımıza bizim kim olduğumuzu bilen tek bir Allah’ın kulu bile çıkmıyor. Gardiyanlardan, suçlulara hatta hapishane müdürüne kadar herkes bizi sıradan bir suçlu olarak biliyor. Paxton, Scofield’ın kendini bilerek içeri tıktırdığını düşünür ve onun ardından kendini bilinçli olarak bir suçlu gibi içeri attırtır. Oyunun senaryosu bana çok saçma geldi. Madem olaydan kıllandın, adamı başka bir ceza evine yolla. Ne diye kendinde içeri giriyorsun. Fakat Paxton’un amacı sonradan da anlaşıldığı üzere sadece iki kardeşin kaçmasını engellemek değil, otoparktaki cinayeti de çözebilmek. Neyse oyunumuzun senaryosu bu şekilde diyebilirim. Şimdi gelin Prison Break: The Conspiracy’in oynanışına bir göz atalım.

Amerika’da ki Cezaevleri Böyle mi?


Oyuna klasik olarak tuş kombinasyonlarını öğrendiğimiz, eğitim turu benzeri bir bölümle başlıyoruz ve bu bölüm bittiğinde bizi tekrar hücremize tıkıyorlar. Ardındansa gerçek oyun başlamış oluyor. Ekranımızda görünen haritada bize işaret edilen yere gidiyoruz. Açıkçası harita haddinden fazla detaylı olmuş. Bize atlayıp zıplamamız gereken yerler bile gösterilmiş. Tek yapmamız gereken bize gösterilen yere gitmek. Yani oyuna kendimizden bir şeyler katamıyoruz. Hani, şuraya saklanıp, bu taraftan gideyim, kimse beni görmesin vb. bir aksiyonumuz yok. Oyun bize nereyi gösteriyorsa oradan gidiyoruz işte. Bu oynanışı aşırı derecede kısıtlamış ve tek düze bir hale getirmiş. Yani dümdüz ilerliyoruz desem sanırım pekte yanlış bir ifade kullanmış olmam. Sadece bazı görevlerimizde önümüze çıkan gardiyanları atlatmak için olduğumuz yerde biraz bekliyor ve onların uzaklaşmasını bekliyoruz. Sonra yine mecbur olduğumuz yoldan gidiyoruz. Hâlbuki bunun yerine kendimize alternatif yollar üretebilseydik çok daha güzel olurdu düşüncesindeyim.
Oyunda haddinden fazlaca serbest bir dolaşımımız var. Hani hapishane yerine lunaparkta falan olsak anlarımda, hiçbir kimseyi takmadan oradan oraya rahatça gidebiliyoruz. Adamın biride önümüzü kesip demiyor ki, “ya kardeşim kimsin sen böyle aşık gibi ortalarda gezinip duruyorsun” diye. Gardiyanların bile bizi taktığı yok. Herkes kendi halinde. Ben bunu oyunun yapay zekâ eksikliğine veriyorum. Prison Break: The Conspiracy’te ki tek aksiyonumuz ise bazı görevlerde dövüştüğümüz suçlular ve oradan oraya atlama hareketlerimiz. Dövüşürken ise gayet kısıtlı bir hareket yeteneğine sahibiz. Biri hafif, diğeri ağır olmak üzere iki çeşit saldırımız bulunuyor. Zaten düşmanlarımız için bu iki saldırı çok bile. Adamın o kadar cüssesi var, ne suçundan içeri girmişse girmiş, iki yumruğumuzla yere seriliyor. Buda oyunun saçma yönlerinden biri işte. Dövüş sahnelerinde rakiplerimizin bize yaptıkları saldırıları karşılamak için ise yapmamız gereken tek şey ekrana gelen tuşlara zamanında basmak. Basamasak bile aldığımız darbeler bize o kadar büyük hasarlar veremiyor. Fakat yinede savunmada kalmakta yarar var. Çünkü yüksek bir yerden düştüğümüzde canımız bir hayli azalabiliyor.
Prison Break: The Conspiracy’de az da olsa gizlilik öğelerine de yer verilmiş. Belirttiğim gibi bazı bölümlerde gardiyanlara gözükmemeniz gerekebiliyor. Bu gibi durumlarda karakterimiz sırtını duvara vererek kendini gizleyebiliyor. Ya da gireceği odalara, paldır küldür dalmak yerine önce kafasını uzatıp bir bakıyor, böylece bizde odanın temiz olup olmadığını görerek ona göre hareket ediyoruz. Prison Break: The Conspiracy’de diziden hatırlayabileceğiniz birçok karakterle karşılaşıyorsunuz. Bunların kimisi size yardım ederken, kimisi ise başınıza bela açmaya çalışıyor. Eğer bir Prison Break fanatiğiyseniz, bu karakterleri görmek sizin için sevindirici olacaktır.

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Genel Yorum


Her ne kadar senaryosu değiştirilmeye çalışılmış olsa da, oyunun işleyişi sırasında bir şeylerin eksik olduğunu fark ediyorsunuz. Koskoca ajanın düştüğü halleri görünce bu nasıl bir saçmalıktır diye içinizden geçirebilirsiniz. Özellikle hapishanenin ücra köşelerinde cinayeti aydınlatabilecek belgeler bulmanızda cabası. Sonuç olarak ben oyunun işleyişi ve senaryosunu yeterli bulmadım. Belki Lost gibi tamamen dizideki senaryo üzerine kurulsaydı daha mantıklı olurdu.
Görsel yönden her ne kadar karakter detaylamaları göze hoş gelse de, çevre detaylaması için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Karakterlerin seslendirmeleri kısmen de olsa başarılı. Fakat oyun oynanış açısından beklenilen özgürlüğü hiç verememiş. Özgürlükten kastım hapishanede o koğuş senin bu koğuş benim dolaşmak değil, onu zaten yapabiliyoruz. Özgürlükten kastım, ilerleyişimizi kendi çabamızla bulabilmemiz. Alternatif yollardan hedefimize varabilmemiz. Kısacası tekdüzelikten uzak bir oynanış biçimi de diyebilirim. Sonuç olarak Prison Break: The Conspiracy vasat bir yapım olmuş. Eğer bir P.B fanatiğiyseniz alın oynayın, ama yok değilim arada izlerdim diyorsanız, boş verin paranız cebinizde kalsın. Unutmayın… Herkes oyun oynar!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://born2kill.bosforum.org
 
Prison Break: The Conspiracy (PC)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Teknolojik :: Oyunlar (yepyeniler)-
Buraya geçin: